Yönetmen sensin! Filmi sevmediysen senaryoyu değiştir 🎥

IMG_6124.JPG

Tekrar tekrar izlediğin filmler var mı?
Peki kaç kere izledin? 5? 10? 20?

Hangi filmleri tekrar tekrar izlersin; sana iyi hissettirenleri öyle değil mi? Mesela ben The Notebook / Not Defteri filmini en az 10 kere izlemişimdir:) Neden? 
Çünkü bana "aşk" enerjisi verirdi; "umut" enerjisine girmemi sağlardı ve tabii ki kız kıza oturup o filmi izlemek "eğlence" enerjisini de yanında getiriyordu.
..............

Yaklaşık 5-6 yaşlarındayken çok ağır hastalandım. Hayal meyal hatırladığım, ailemin beni Ankara'da birçok doktora götürdüğüydü, ama sorunu bulup çözen olamamıştı. Ta ki tontoş bir doktor amca bana bir ilaç verip, midemi sakinleştirene kadar.
Sorunum şiddetli mide ağrısıydı. 
Sebebi; 4 kutu çikolata yemekti!!! :) Evet abartmıyorum, annemin sakladığı yerden bulup 4 koca kutuyu yemiştim.

Son 6 aydır eve Nutella sokmuyorum, son 1 aydır da çikolata. Yaş 35. Ve ben ne zaman çikolata yesem iyi gelmediğini bilsem bile kendimi durduramıyordum. Yedikten sonra bedenimin iyi hissetmediğini anladığımda da bir suçluluk hissi duyuyordum. 

Aynı hikayeyi, aynı filmi izleyip durmaya devam ediyordum:
-Sevil çikolata yer
-Midesi ağrır
-Sevil suçluluk hisseder

Bu hikayeyi izlememeyi seçtiğimde bu döngüyü kırabildim. 
Bu hikayeden daha iyisini hak ettiğimi kendime söylediğimde!
Bu hikaye yerine daha güzelini yazmaya karar verdiğimde!

-Sevil sağlıklı olmayı seçmiştir; ona iyi gelen şeylerle beslenir.
-Bedeni mutlu, o mutlu
-Hayatını çok daha eğlenceli ve dolu dolu yaşıyor

Birçok kişi aslında ne yapması ya da yapmaması gerektiğini biliyor! 
Ve bunu yapmadıkça ya da yaptıkça kendini suçlu hissetmeye / kendine kızgın olmaya da devam ediyor.

Peki bana söyleyebilir misin; sevdiğimiz şeylerden bile bir süre sonra sıkılırken, daha farklısını aramaya başlarken, sevmediğimiz, bize iyi gelmeyen şeylerde ısrarın Ego'dan başka kime faydası var?

Hayatının bir sürü filmin birleşiminden oluştuğunu düşün.
Farklı farklı başlıklarla.
Ve daha orada henüz senaryosu yazılmamış bir sürü boş film projesi de var. 
Seni bekliyor yazılmak için.
Her sabah "KİM OLMAK İSTEDİĞİNE" yeniden karar verme özgürlüğün var:
-Sevgi dolu bir sevgili
-Zengin
-Başarılı
-Sağlıklı
-Enerjik
-Ünlü
-Mutlu SEN ........

Önünde 2 seçenek:
1- Geçmiş DVD leri oynatmak (Ne olacağını biliyorsun sonunda)
2- Filmin başlığını belirleyip senaryoyu şekillendirmek

Hayat aynı filmi, hele de sıkıcı, -sonunda acı-üzüntü-hayalkırıklığı olan filmi- tekrar tekrar izlemekle vakit kaybedilmeyecek kadar değerli! 
Sen değerlisin!

Bugün bir seçim yap! Bugün en büyük gücün, ne bilgi birikimin, ne zenginliğin, ne de şartların; ŞU ANIN! Çünkü ŞU AN içerisinde ne yapmayı seçtiğin ve ne yapmaya devam edeceğin senin geleceğini belirleyecek. 
 
Zevkle izlemek isteyeceğin filmin senaryosunu yazma zamanı!
Bugün KİM OLMAYI seçiyorsun? Bunun için bugün neyi farklı yapmaya karar verdin? Düşüncelerini lütfen benimle aşağıdan paylaşmayı unutma.


Yeni filmler yazmak isteyeceğini düşündüğün arkadaşlarınla bu bülteni aşağıdaki sosyal medya paylaşım butonları aracılığı ile paylaşıp onların da mutlu hikayeler yazmalarına yardım edebilirsin:)

 

xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil

Sen değişirsen dünyan değişir

xoxo
 

Canlı Yayınlar, Soru-Cevaplar ve çok daha fazlası için seni de bekliyoruz! 
Yaratım Kulübü

Bir daha birisi seni eleştirdiğinde bu 2 şeyi yap 👉

IMG_8298.JPG

Bu hafta seninle çok önemli olduğunu düşündüğüm bir konu hakkında konuşmak istiyorum; eleştiri!

Eleştiri artık bir virüs gibi. Bağışıklığın varsa, o sırada güçlüysen bazen işletim sistemin hemen yakalayıp etkisiz hale getiriyor, fakat eğer o an hazırlıklı değilsen, seni etkisi altına alıyor: Enerjini düşürüyor, kendinden şüphe etmene sebep oluyor ve kesinlikle özgüvenine zarar veriyor. 

Ve bu öyle bir alışkanlık haline gelmiş ki; her yerde! Aile, ikili ilişki, iş yeri, sosyal medya!
-Paylaştığın resmin / paylaşımın altına gelen yorumlar
-"Senin iyiliğin için ....." maskesi altında, senin cesaretli adımına gelen korku dolu tavsiyeler
- Spor programında pozisyon değerlendirir gibi "Böyle yapmasaydın" ya da "Böyle yapsaydın"lar
-O konuda hiçbir bilgisi, tecrübesi ya da birikimi olmadan, senin yaptıklarının 10'da 1'ini yapmadan; yaptıklarını yetersiz görenler
-Fiziksel / Duygusal olarak sana kendini yetersiz hissettiren cümleler
............
İşin garip yanı, eleştiren kişi buna hakkı olduğunu, hatta bazen de geri bildirim adı altında bunu yaptığını söyleyebiliyor öyle değil mi? :))) Önce farklı durumları birbirinden ayıralım; eğer ki sen bir kişinin fikrini sorduysan ve o seninle düşüncelerini paylaştıysa bu başka bir başlık. Hatta o noktada da, eğer duydukların hoşuna gitmiyorsa unutma; onlar onun düşünceleri, "gerçek"ler değil;)

Gelelim, birisi hiç yoktan ortaya çıkıp seni eleştirdiğinde, senin hevesini kırdığında, senin enerjini düşürdüğünde ne yapacaksın?

1- Birisi sana saçma sapan davranıyorsa bu onunla ilgilidir, seninle değil. Mutlu insan başkalarını aşağıya çekmek istemez.

Dikkatli bak! Ortalıkta sürekli her yapılana bir kalıp bulan, birçok kişinin "ne kadar güzel" dediğine, Dünya'nın en anlamsız ve kırıcı yorumlarını yapanlar; gerçekte sadece kendi iç dünyalarını dışarıya yansıtıyorlar. Kendi eksiklik, yetersizlik, utanma, kendini ufak hissetme duygularıyla yüzleşip, onu iyileştiremedikleri için; o duygulardan kaçmak istiyorlar. Peki bunu en güzel nasıl yapacaklarını düşünüyorlar? Tabii ki eleştirerek. Böylece kendine anlık bir rahatlama sağlıyor; seni aşağıya indirerek kendini yukarıda hissediyor; sahte bir ağrı kesici gibi. Onların duygusal ağrı kesicisi oluyorsun yani :) Fakat tabii bu hastalığı iyileştirmiyor. İçlerindeki o hırçınlık, kızgınlık, öfke (eksik, yetersiz, utanmış hissetmekten gelen) hala orada. Hatta daha sonra farkında olmadıkları bir suçluluk hissi de içeride onları rahatsız ediyor. Çünkü sana saldırırken aslında kendilerine de saldırıyorlar. Böylece kendini sevmeme, yetersiz hissetme hissi gittikçe büyümeye devam ediyor.
Sonuç; eleştirmek hem onlara kendilerini daha da kötü hissettiriyor, hem de eğer sen onun eleştirilerin aslında onlarla ilgili olduğunu hatırlamazsan, seni de aşağıya çekiyor.

Bundan sonra birisi seni eleştirmeye kalktığında, kendine şunu hatırlat:Bu onunla ilgili benimle değil. Bu onun mutsuzluğunu dışarı yansıtma şekli. Mutlu insan karşısındakini daha da mutlu etmeye çalışır.

Not: Bu madddeyi sen de bir başkasını eleştirdiğini fark ettiğin anda kendini durdurmak için de kullan. "Neden şu anda onu eleştirmek istiyorum? Kendimi nerelerde eksik hissediyorum da bunu yapma ihtiyacı duyuyorum?" 

2- Başkasına ilgi / sevgi ver

Eleştirildiğimiz anda karşı tarafa atak yapmak isteriz.
-Bana nasıl öyle söyler!
-Ona kim olduğumu göstericem!
-O yanlış ben doğruyum, anlayacak!
........

Çünkü eleştirildiğimiz anda kendimizi kötü hissederiz; hayal kırıklığı, acı, sevgisizlik.... Ve ilk refleksimiz karşı tarafa saldırmak olur ki bu bizi yine negatif enerji frekansında tutmaya devam eder; ya da kendimizi o negatifliğin içinde kurban olarak hissedip başkalarına dert yanıp yine düşük frekansta kalmaya devam ederiz.

Bu negatif döngüden çıkmanın en güzel yolu; senin o anda ihtiyacın olan şeyi (sevgi, ilgi, destek...) etrafındakilere vermen. Böylece güzel ve yüksek frekanslı bir enerjide olmayı seçtiğin için yaptıkların seni yukarı çıkaracak. Evet, Çekim Yasasını kullanma zamanı! :) O negatif döngüden çıkıp enerjini ve frekansını değiştir; böylece yaşadıkların değişsin! Unutma:

1- Birisi seni eleştiriyorsa bu senin değil, onun bir problemi olduğunu gösterir
2- Sevgi ver, ilgi ver, destek ver ve kendi enerjini yükselt

Sonrası ise Evren'in işi: Değişen enerjine uygun olan durumları sana getirmek!

Bazen Koray sosyal medyadaki tuhaf bir yorumu görüyor, ya da bazen danışanlarım soruyor; "Sevil, ne yaptın sinirlendin mi? Ne yazdın?"
Tabii ki ilk okuduğum anda canım sıkılıyor. Hatta eskiden ilk maddeyi henüz tam anlamadığım zamanlarda bu can sıkıntım daha da uzun sürüyordu. Fakat artık, o ilk andaki hislerden sonra önce bunun karşı tarafın kendi problemlerinden ve acısından geldiğini hatırlıyorum (hatta onlar için üzülüyorum), sonra da hemen o mesajı, yorumu silip en güzel yaptığım şeyi yapıyorum; birilerine yardım ediyorum:) Ve şimdiye kadar hiç şaşmadı, bunu yaptığım her sefer; ardından çok çok güzel gelişmeler yaşadım! Harika haberler, yeni danışanlar, muhteşem referans yazıları ya da teşekkür emailleri.

Böylece artık "eleştirilmeye" karşı bağışıklısın! :) Düşüncelerini ve bu 2 adımı kullandıktan sonra neler yaşadığını lütfen benimle paylaşmayı unutma.

Bu 2 maddenin yardımcı olacağını düşündüğün arkadaşlarınla bu bülteni aşağıdaki sosyal medya paylaşım butonları aracılığı ile paylaşıp onların da bağışıklığının artmasını sağlayabilirsin:)

xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil

Sen değişirsen dünyan değişir

xoxo
 

Canlı Yayınlar, Soru-Cevaplar ve çok daha fazlası için seni de bekliyoruz! 
Yaratım Kulübü

İsteğin hazır, peki ya sen? 📦🏆🏡

IMG_1526.JPG

Hayallerine ne kadar hazırsın?
.............
O ilişkiyi, işi, zenginliği istiyorsun ve onlarla yapacağın şeyleri de hayal ediyorsun; hayalin geldi kapıda "Senin için geldim" dedi sana, "ne kadar hazırsın onu hayatına almaya?"

Zengin olmayı, çok paran olmasını hayal ediyorsun; peki onları nerede değerlendireceğini biliyor musun?
İlişkin olmasını, hayatını biriyle paylaşmayı hayal ediyorsun; peki hayatın, programın, günlük yaşamın, evin 2 kişilik bir hayata ne kadar hazır?
Yönetici olmak istiyorsun; peki ekibinle nasıl iletişim kurmanın en iyi yöntem olduğunu, en iyi sunumları nasıl yapabileceğini biliyor musun?
Çok meşhur olmak, tanınmak istiyorsun; peki enerjisel olarak göz önünde olmaya hazır mısın?

İsteklerini söylüyorsun, onların siparişini Evren'e veriyorsun; peki sen ne kadar o isteğine hazırsın?

İlişki yaratımı üzerine çalıştığım dönemlerde, bu soruyu ilk düşündüğümde "Tabiki canım!" diye cevap vermiştim. Fakat düşündükçe aslında "sevgiliye, ilişkiye" hazır olmadığım noktaları saptayıp, hayatımda değişiklikler yapmaya başladım.
Mesela, hayatım inanılmaz yoğundu. Sonraki ayın sonuna kadar her hafta sonu sabah kahvaltısı, öğle yemeği, akşam programı; kimlerle buluşacağım, neler yapacağım belliydi. O zaman aslında ben Evren'e nasıl bir mesaj iletiyordum: "Sen zaten daha göndermeyeceksin, ben de dolduruyorum zamanımı"
-Bunu fark ettikten sonra plan yapmayı bıraktım mı? Hayır:) Ama, planlarıma bakarken bir anda birisiyle plan yapmak isteyecek olursam neleri iptal edeceğimi belirliyordum. Her haftaya bakarken artık "her an sevgilim olabilirmiş" enerjisini yayıyordum.

Ya da kendimi hep araba kullanıp gezerken hayal ederdim, ehliyet sınavını da geçmiştim, fakat gidip de ehliyeti teslim almamıştım. "Amannn arabam mı var şimdi gidip para vericem" diye düşünüyordum. Evren'e verdiğim mesaj "Arabam yok, daha olmaz da zaten, o yüzden boşveriyorum"
-Ehliyetimi Şubat ayında aldım, arabamı Aralık'ta

Borsada hangi kağıtlara yatırım yapmanın getirisi yüksektir? Neredeki evi hangi şartlarla satın alırsın? Kendi şirketini nasıl kurarsın? Muhasebeci, PR uzmanı kimlerle çalışmak istiyorsun? Sevgilinle yurtdışında ilk nereye tatile gideceksiniz, ne kadar bütçe ayırman gerek, pasaport gerekiyor mu? Tenis turnuvasına katılman için hangi ön şartları sağlamalısın?....

Bu hafta kendini "isteklerine hazırlama" haftası!

Ağzından çıkan her cümle, aldığın her karar; ya "isteklerinin gerçekleşeceğine" dair inancını gösteriyor ya da "amannnn daha olmaz zaten" diye düşündüğünü. İsteklerinin olacağına inanıyorsan, kendini ona hazırlarsın öyle değil mi?
-O eğitimi alırsın
-Evini / Eşyalarını hazırlarsın
-Spora başlarsın
............

İşin sırrı; Wayne Dyer'ın söylediği gibi "Believe it to see it" yani "Önce inan, sonra gör". Sen önce inanacaksın, önce inandığına dair işaretleri Evren'e göndermeye devam edeceksin; sonra da bunların tatlı tatlı sonuçlarını hayatında görüp tadını çıkaracaksın;) 

Şu anda hayallerine kendini hazırlamak için atacağın yeni adım ne?

Düşüncelerini lütfen benimle aşağıdan paylaş.

xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil

Sen değişirsen dünyan değişir

 

Bu yazının daha çok kişiye ulaşmasını sen de ister misin?
Aşağıdaki sosyal medya butonlarını kullanarak paylaşabilirsin.
Canlı Yayınlar, Soru-Cevaplar ve çok daha fazlası için seni de bekliyoruz! 
Yaratım Kulübü

Sen bu davete gider miydin? 😃

Seni birisinin çağırdığını hayal et; hayallerindeki iş, hayallerindeki sevgili adayı ya da para. Şöyle söylüyor sana:

-Gelsene çok geç kaldın, pufff
-Amannn gelsen de ne olacak ki sanki
-Gel gel de şu sıkıcı şeylerden kurtulayım

Diğer tarafta ise şöyle bir ses duyuyorsun:

"Hayat çok güzel, çok eğlenceli. Ben kıpır kıpır enerjiğim, sevgim ve hayallerimle seninle çok güzel bir geleceğe varım. Beraber çok güzel vakit geçiririz. Seni de çok mutlu etmek hedefim. Gelmek ister misin? 

Seni bilmem ama ben kesinlikle 2. sese doğru giderdim:)

Seansta danışanım para istiyor, onu hayatına çağırmak istiyor ama o kadar olumsuz, bıkmış, gelse de şu ödemeleri yapsam da gibi bir ruh halinden istiyordu ki, onu durdurdum ve sordum:
"Sen böyle seni çağıran birine gider miydin?"

Hayallerine mektup yazma zamanıııı! :)

Paraya, sevgiliye, işe onunla ne güzel hayallerin olduğunu, ona vereceklerini ve onunla kurduğun güzel paylaşımcı eğlenceli hayalleri anlatmaya başla;) Onu hayatına davet et!

Doğru yapıyor muyum diye sorguladığın anlarda hep kendini o sevgilinin, o paranın, o işin yerine koy: Ben gitmek ister miydim? Cevabın EVET ise, doğru yoldasın. Cevabın HAYIR ise; biraz daha çalış daveti çekici kılmak için:) 

Düşüncelerini lütfen benimle aşağıdan paylaş.

xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil

Sen değişirsen dünyan değişir

 

Bu yazının daha çok kişiye ulaşmasını sen de ister misin?
Aşağıdaki sosyal medya butonlarını kullanarak paylaşabilirsin.
Canlı Yayınlar, Soru-Cevaplar ve çok daha fazlası için seni de bekliyoruz! 
Yaratım Kulübü

Bunu yapmayı bırakmasaydım hala aynı yerdeydim 😱

10 yıldan uzun süredir kişisel gelişim hayatımın bir parçası. Ve bu yolculuğun öyle bir dönemi vardı ki, çamura saplanıp patinaj çeken bir araba gibiydim; aynı yerde sayıyordum...

Öyle muhteşem bir düzenin parçasıyız ki, ne ararsak onu veriyor bize. Tıpkı telefon açmak gibi. Ayşe'ye ulaşmak için Ayşe'yi ararsın di mi? Burak'ı değil.

O bahsettiğim dönemde sürekli olarak "problemi arıyordum", "problemi bulmaya çalışıyordum", "problemin özelliklerini anlayıp sonra da bunu saatlerce konuşuyordum" :) 

Sonuç; Evren bana "o problemi" vermeye devam ediyordu. Bu ister "borç" olsun, ister "ilişkimin olmaması" olsun, ister "beni anlamayan insanlar" olsun!

Farkındalıkla ilgili en büyük karmaşalardan biri bu; bizi sınırlandıran düşüncemizi, kendimize çizdiğimiz sınırı ya da hayatımızdaki tekrar eden döngüyü buluyoruz kiiiii bu çok önemli bir parça. Bulmacanın kilit noktalarından biri ama BULMACANIN KENDİSİ DEĞİL! :) Önemli olan onu fark ettikten sonra artık seçim yapmak ve "Ben bu oyunu oynamayı bırakıyorum" demek!

Eğer bu dediğimi yapmazsan hayatını o bulmaca yaparsın. Kişisel gelişim diye görünen bu problemi bulma, onunla oynama oyunu hayatın olmaya başlar. 

Peki ne yapacaksın?

Neden mutsuz olduğunu, seni sınırlandıran düşünceni, kendine koyduğun bariyeri saptadıysan; çözümü konuşmaya başla artık.Çözümü seç, çözümü konuş, çözümü hayal etmeye başla. Açsın mesela; ne yaparsın? "Acaba ben niye açım, acaba neden acıktım, bak bak boş boş oturmasaydım, dur ya belki de bu yüzden açım" diye saatlerce konuşmaya devam mı, yoksa kalkıp karnını doyurmak mı? 

Bu dediğim eğilim beyninin çalışma şekli o yüzden yalnız değilsin. Çünkü bir problem yaşadığın zaman beynin sorunun nedenini bulmaya çalışıyor ve o anda anlık bir rahatlama hormonu salgılıyor; "Sorunum var ve onunla ilgileniyorum". Fakat bu noktada uzun süre kaldığında konu çözüme ulaşmak yerine sorunu yaşamak oluyor. O yüzden konumuz kaçmak, yok saymak, hehehhehe ben süperim diye içinde birşeyler rahatsız ederken üstünü kapatmak değil; konumuz sorunu gör, fark et ve sonra çözümü seç.

"Geçmiş seni geleceğe götürmeyecek"

Bu hafta bol bol hayallerini konuşmaya var mısın?
İstediğin hayatı konuşmaya başla, nereye doğru ilerlediğini, ilerlemek için hangi adımları attığını, isteklerini!
O isteği gerçekleşmiş olan Sen şu anda nasıl hissederdi, neler konuşurdu, neler yapardı, nasıl davranırdı? Öyle olmaya başla.
Sormaya başla Evren'e; "Ben ............. yı istiyorum, bunun için ne yapmalıyım?"
Ayşe ile konuşmak istiyorsan Ayşe'yi arama zamanı;)

Düşüncelerini lütfen benimle aşağıdan paylaş.

xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil

Sen değişirsen dünyan değişir

 

Bu yazının daha çok kişiye ulaşmasını sen de ister misin?
Aşağıdaki sosyal medya butonlarını kullanarak paylaşabilirsin.
Canlı Yayınlar, Soru-Cevaplar ve çok daha fazlası için seni de bekliyoruz! 
Yaratım Kulübü