Dünyayı Nasıl Değiştirebilirim?

Martin Luther King, Jr. 'in bir sözüyle başlamak istiyorum bu hafta: 

"Karanlık karanlığı kovamaz, sadece ışık bunu yapabilir.

Nefret nefreti kovamaz, sadece sevgi bunu yapabilir."

Bazen dünyayı kurtarmak, daha iyi bir yer haline getirmek istemiyor musun sen de?

Daha mutlu, daha keyifli, daha huzurlu ve barış içinde yaşamak?

Sonra umutsuzluğa kapılıyor musun bazen, "Tek başıma ben ne yapabilirim ki?" diyor musun?

Peki, Dünyayı değiştirebileceğini bilsen nasıl hissederdin?

        Yaşamak daha bir anlamlı gelir miydi?

        Sabahları yataktan kalkarken daha da keyifli, enerjik hisseder miydin?

Eğer "evet" dediysen yukarıdakilere, o zaman güzel haber: "Evet, kurtarabilirsin!":)

Nasıl mı???

.........

Kanada doğumlu oyuncu (biz ona kısaca M diyelim) devam eden popüler dizisi sırasında bir film için görüşmeye gider. Yapımcının (X diyelim) tam da istediği oyuncudur! Fakat dizinin yapımcısı (Y olsun) oyuncuya izin vermez, çünkü dizinin diğer önemli karakteri doğum iznindedir. Başrol oyuncusunu değiştirmek şu anda diziyi büyük riske sokar diye düşünmektedir.

M, onu çok heyecanlandıran film projesine maalesef katılamayacaktır. :((

X mecburen başka bir oyuncu ile anlaşır ve filmin çekimlerine başlanır. Fakat X, bu oyuncuyla yapılan çekimlerden memnun değildir, bu nedenle tekrar Y ile görüşür. Kadın başrol oyuncusunun doğum izninden dönmesi üzerine konuya biraz daha sıcak bakmaya başlayan Y , oyuncuya bir şartla izin verir. "Saat sabah 10, akşam 6 arası dizide olacaksın, sonrasında film setinde çalışabilirsin".

M çok mutludur! Hem dizi, hem de film çekimlerine eş zamanlı olarak devam eder.

Başrol oyuncusunun saat akşam 6 dan sonra aralarına katılabildiği film çekimleri 8 hafta sürer ve bizler için en önemli seri filmlerden birinin ilk parçası olur  "Geleceğe Dönüş"!

Evet, yukarıda hikayesini okuduğunuz kişi Michael J. Fox! Geleceğe Dönüş filmlerinin Marty'si!

Kariyerinin zirvesindeyken 1991'de yakalandığı Parkinson hastalığını 7 yıl boyunca reddeden, alkolik olan; daha sonra vakıf kuran, içkiyi bırakan ve bugün Parkinson hastalığı ile mücadale eden kişilerin en büyük savunucularından/destekçilerinden biri olan Michael J. Fox!

Kurduğu vakıf sayesinde bu hastalıkla mücadale için ciddi fon desteği sağlayan ve insanlara umut olan Michael J. Fox!

24 yaşında bir dizi oyuncusuyken hayatınızın dönüm noktası olacağını düşündüğünüz bir başrol size teklif ediliyor, daha sonra oynayamacağınızı öğreniyorsunuz, ve dönüp dolaşıp o başrol yine sizin oluyor.

Milyonlar sizi tanıyor, artık dünyaca tanınan bir yıldızsınız.

Ve 7 yıl boyunca reddettiğiniz, sizi alkole bağımlı hale getiren rahatsızlığınızı kabul edip, onunla mücadaleye kendinizi adayarak binlerce insana ilham ve çözüm oluyorsunuz!

Hepimiz oyuncu olarak milyonlara dokunmayacağız belki fakat hepimiz bir topluluğun içindeyiz.

Ailemiz, arkadaşlarımız, üyesi olduğumuz topluluklar, iş arkadaşlarımız, hatta twitter, instagram ve facebook üzerinde oluşan çevremiz, websitelerimiz...

Hepimiz bir bütünün parçasıyız!

"Tek başıma dünyayı mı kurtaracağım?"

"Evet, neden olmasın?" :)

Bazen çok ulvileştiriyoruz kavramları. 

"Amacım ne?"

"Amacımı bulmaya adadım kendimi." gibi gibi... 

"Arıyorum, bulacağım, ne yapmam gerektiğini bulacağım" diyorsun ya...

Belki bu sana yardımcı olur:

"Mutlu olarak, sevgi dolu olarak, hayatı eğlenerek yaşayarak, yardım ederek, ilham olarak, destek vererek, yaşadığın sıkıntıları çözerken bunun sadece senin sıkıntın olmadığını, sen çözdükçe ve iyileştikçe etrafına da ışık olduğunu bilerek" yaşamaya ne dersin? 

Nerede hangi ortamda olduğunun önemi yok. Öğretmen olman, sigortacı olman, bankacı olman, ev hanımı olman, patron olman veya yaşam koçu olman birşey değiştirmez!

Hepimiz ne yapıyorsak yaptığımız şeyi bizi ifade edecek şekilde yaptığımız, hepimiz en mutlu versiyonlarımızı yaşadığımız ve neşemizle, sevgimizle birbirimize destek olduğumuz sürece amacımızı yaşıyoruz!

Büyürken birbirimizden ayrılıyoruz, "birisinden" daha güzel olmak, "birisinden" daha başarılı olmak, "birisinden" daha akıllı olmak, bizi "daha mutlu" yapacak sanıyoruz. Fakat bu sadece bizi daha fazla "yalnızlığa", daha fazla "ayrılığa" götürüyor.

Biz birarada yaşamak üzere programlanmışız! 

Bu nedenle birlikte yaşadıkça daha çok "varoluyoruz!"

Hepimiz bir bütünün parçalarıyız ve hepimiz birbirimizi etkiliyoruz! Sen fark etsen de, etmesen de!

İşte bu yüzden hepimiz dünyayı kurtarabiliriz ve işte bu yüzden bu hepimizin sorumluluğu! Tek bir ödevimiz var: MUTLU OLMAK!

Düşünsene, sen mutlu çevren mutlu çevrenin çevresi mutlu... 

Bunu beraber yapacağız! Kimlere ilham olabileceğini, kimlere ışıltınla rehberlik edeceğini bilemezsin!

     Senden etkilenen biri belki nelerin başarılabileceğini düşünecek ve kanserle mücadalede çığır açacak?

     Veya o bir kişi sadece...

     Sadece...

     Senden ilham alarak hayata daha "güvenli" daha "sevgi dolu" daha "korkusuz" bakmaya başlayacak! 

"Şu an itibariyle mutlu olmayı seçerek, 

Şu an itibariyle yapmak istediklerimizi "neden yapamayacağımızı" söyleyen hikayeleri dinlemek yerine, "nasıl yapabileceğimize" odaklanarak, 

Şu an itibariyle "ışıldamaya" ve ışığımız ile daha fazla insana alan tutmaya karar vererek" gel beraber daha güzel bir dünya yaratalım:)

Işıldamaya izin verdiğimiz, daha çok gülümsediğimiz ve ışığımızı daha çok kişiyle paylaştığımız bir hafta olsun!

"Ellerinin titremesi" nden "konuşma zorluğu"na önünde bir sürü mazeret varken, Parkinson araştırmaları için düzenlenen baloda sahneye çıkan ve bizleri Geleceğe Dönüş filminin mezuniyet balosu anına götüren Michael J. Fox'u izlemeye ne dersiniz?

Ne zaman izlesem "pes etmemek" ne demektir tekrar öğreniyorum, gözlerim dolarken...

Coldplay'den Chris Martin ve Michael J. Fox'dan: Johnny B. Goode

"Hayata tutunmak", "pes etmemek" ve "yaşamak"

İzleyin ve lütfen ilham olacağını düşündüklerinizle paylaşın,

Bu haftanın egzersizi; ne zaman birşeyleri yapamayacağınızdan birşeylerin olmayacağından korkarsanız kendinize aşağıdaki sözü hatırlatın:

"The presence of fear is a sure sign that you are trusting in your own strength." (A Course in Miracles)                       "Korku sadece kendi gücüne dayandığının kesin göstergesidir" 

"There is nothing to fear about."

                                        "Korkacak birşey yok."

Daha az kork, Daha çok SEV ve Daha fazla İZİN VER❤️

Sat Nam,

Sevil