EGO'nun Atakları Nasıl Geri Püskürtülür?

Kişisel Gelişim, Enerji, Pozitif olmak ile tanıştığınız, o anda süper hissettiğiniz; denemek için ortaya bir istek attığınız, o istek gerçekleşince "Vayy gerçekmiş" dediğiniz, "Çooook mutluyum!" diye ortalıkta ışıldayarak gezdiğiniz ama sonra kendinizi tekrar korku, endişe, karşılaştırma, kıskançlık, kızgınlık duygularında bulduğunuz oldu mu hiç?

Kişisel Gelişim ile ilgilenmeye başladıktan sonra önce sanki uyuşturucu almış gibi havalara uçup sonra bir anda "Amaaa amaaa noluyor yaaa, ben ne güzel mutluydum şimdi yine berbat hissediyorum, hatta yaaaaa galiba bu daha da kötü eskiden kötü duruma düştüm" gibi cümleler kurduysanız, hiç şaşırmayın, "Yalnız değilsiniz!".  Hatta belki şu dönemde bile kuruyor olabilirsiniz??? Ya da belki yeni yeni "waww enerji, wuhuuu süper hayat mükemmellll!" ile tanışmış olabilirsiniz, o zaman hikaye okur tadında okuyun, şu anın tadını çıkarın, süpersiniz içsel rehberliğinizi dinlemeye devam edin ama favori olarak işaretleyin bu bülteni, çünkü mutlaka geriye dönüp okumak isteyeceğiniz bir an gelecek, belki bir hafta belki bir ay belki bir yıl sonra;)

"Eeee o zaman mutlu olmak için hep uğraşacak mıyım ben?" diyorsanız, 

"Yanlış cevap!"; bu cümle bir ego cümlesi;)
EGO yerine İÇSEL REHBERLİĞİ & KORKU yerine SEVGİYİ seçtiğimiz her an MUTLUYUZ! :)

Spiritüel bir yola çıktığınızda veya adına kişisel gelişim ile ilgilenmek diyelim, o yükselen enerji ve getirdiklerini yaşarken uçarız, kaçarız, elimizden hiçbirşey kaçamaz, herşeyi yapabiliriz gibi gelir. Yapabiliriz de! Fakat unutmamamız gereken şey, ego denen şey yok olmaz, o hep oradadır, sadece içsel rehberliğimizi seçtiğimiz an onu duymuyoruz dinlemiyoruz anlamına gelir o kadar. Dolayısıyla kendini beklemeye almış olan ego, bizi boş bulduğu anda saldıracaktır. Bizi savunmasız bulduğu anlar da genellikle kendimizle çalışmayı bıraktığımız, içsel rehberliğimiz ile iletişim kurmayı boşladığımız anlardır. Yani tam da, "wuhuu yarattım oldu, bak bu enerji denen şey çalışıyormuş, istediğim işi / ilişkiyi / parayı yarattım" ve "amannn bugün de yapmayayım şu egzersi nolacak ki" dediğimiz zamanlar.

Hocam Gabby'nin çok güzel bir sözü var: "Kendin üzerinde her zaman çalış; hayatın güzel gidip isteklerin gerçekleşiyorken daha da çok çalış!"

:)

Peki, EGO bunu nasıl yapıyor? 

- İçsel Rehberliği seçmeye başladığınızı gördüğünde, karşı atağa geçmek için en güçlü kozunu oynar EGO, Korku dolu eski hikayeleri öne sürer: "Hmmm bu mutluluk uzun sürmez, bak daha olmadı, ne değişti ki, herşey bu kadar yolunda gidemez" der.

- Ya da Egoyu dinlediğiniz ve bir anda işler negatife dönmeye başladığında, suçlu hissettirerek vurmaya çalışır: "Yaa bak ne güzel iyi gidiyordu herşey biraz ihmal ettin bak başa döndün, sen zaten değiştiremezsin" der.

- Bazen Reddetme kozunu oynar: "Amannn yok ya, hayat zor, o kadar da kolay olamazdı yani" der.

- Bir de, Suçluluk hissini bastırmak için başkalarının da zaten mutlu olmadığına veya sahte olduğuna yönelik tezler sunar: "Yok ya şimdi ne yani Ayşe gibi hergün yoga, meditasyon, oradan oraya koştur hayatını yaşamıyor, çok sıkıcı, böyle mi olacaktım yani" veya "Ne şimdi sevgiyi mi seçmeliymişim, affetmeliymişim, anneme kızgınım bir kere affedemem" gibi cümleler kurar.

İşte tam da bu saldırı anlarında oyunu tarafınıza çevirecek 5 basit ve etkili teknikartık sizin yanınızda. O anda seçim yapmanız yeterli Korku yerine SEVGİ!

1) Işıkları açın:

İlk duyduğumda çok şaşırdığım ama bir o kadar da beğendiğim bir yöntem:) 

Elektrik düğmelerinin üstüne veya sağına-soluna küçük hatırlatma notları yapıştırın. Ve ışıkları açarken kendi ışığınızı açtığınızı hatırlatın kendinize. Işıldamaya, sevmeye ve gücünüze izin verin. Hatırlatın kendinize siz EGONUZ değilsiniz!

2) Kahkaha atın:

Evet evet kahkaha atın. Biraz önce okuduklarınıza benzer cümleleri fark ettiğinizde, egonun atağını ciddiye almamak için, gülün! Hatta kendinizi tebrik edin, demek ki nasıl bir değişimin içindeyseniz, korkutmuşsunuz onu. Ciddiye almayın sadece gülün. Fark ettiğiniz anda 1 dakika boyunca kahkaha atın ve izin verin Evren sizin yerinize bu korkunuzu dönüştürsün.

3) Ego hikayesini canlıya alın:

EGO hikayelerde yaşar, geçmiş veya gelecek. Ve o ilüzyonu oynatır sizi korkutup endişelendirecek şekilde. Buraya yeni taşındığım zaman çok yakın bir arkadaşımın beni arayıp aramaması üzerine egom konuşuyordu. Beni unuttuğuna, arkadaşlığımızın zarar göreceğine, bir daha eskisi gibi olmayacağına dair hikayeler. Meditasyon yaptım, olmadı; Kahkahalar attım, olmadı. Sonunda telefonu çevirdim, "Yaa tamam beni unutman için daha o kadar zaman bile geçmedi ama zihnim benimle dalga geçiyor, ben de bari arayıp beni unuttun mu diye sorayım dedim" diye konuştum:) telefonda egoya karşı beraber kahkahalar attık, birbirimizi ne kadar sevdiğimizi ve özlediğimizi söyleyerek kapattık. Baktınız çok dırdır ediyor ve bunun egonun atağı olduğunu yakaladınız, içtenliğinizle dışa vurun; o anda etkisini kaybedecek. 
Dikkat: Önemli olan, EGO nun oyununu oynamayın! Örneğin yukarıdaki örnekte karşı tarafa mesaj atıp test etmeyin, çünkü karşı taraf testi geçemez;) Onun yerine EGO oyunu olduğunu içinizde fark ettikten sonra bunu ona kanıtlamak için onunla dalga geçin;)

4) Geleceğe Yolculuğu bırakın:

Bir değişimin içindeyken egonun en kolay kozlarından biri de geleceğe dönük korkuları ortaya koymaktır. Unutmayın ego geçmişte ve gelecekte yaşar. Geleceği hayal ederken mutluysanız devam, baktınız gelecek projeksiyonunda korkularınız baskın bunun ego olduğunu hatırlayın; yardım isteyin ve kendinizi ana döndürün. Şu mantrayı tekrarlayın: "Şu anda tam da olmam gereken yerdeyim!"

5) Yardım edin:

Yardımınıza ihtiyacı olan bir arkadaşınızı aramak veya karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir yaşlıya yardım etmek. Başkalarına sevgi vermek, yardımcı olmak, onlara ışık olmak size içinizdeki ışığı ve sevgiyi hatırlatacak. İçinizdeki ışığı yakarak karanlığın sesi egoyu bastırmaktan daha etkili bir yöntem olabilir mi?

Keyifli, güzel, neşeli hissetmeyi seviyorsunuz değil mi?
O anlarda hayatın daha hizalı, daha rahat aktığını hissediyorsunuz; isteklerinizin gerçekleşmesi ve o istediğiniz hayatı yaşamak müthiş keyif veriyor.

Bir o kadar da, ümitsiz, kızgın, kırgın, keyifsiz, sabırsız hissetmeyi de sevmiyorsanız eğer, buyrun size basit ve etkili 5 teknik. Her zaman her yerde uygulayabileceğiniz ve etrafınızla paylaşabileceğiniz.

Ne düşünüyorsunuz? Daha önceden uyguladığınız tanıdık gelen bir teknik var mı? Veya okurken "işte bu benlik, tamam bunu yapacağım" dediğiniz? Ya da bunların dışında sizin uyguladığınız bir yöntem? Duymayı çok isterim, lütfen aşağıdan paylaşın.

Daha az kork, Daha çok SEV ve Daha fazla İZİN VER❤️

Sat Nam,

Sevil