Başarmak ile başarmamak arasındaki fark bu "3 düşüncede saklı" 💬💬💬

"Başarılı" olarak tanımladığın kişilerin listesini yapsan nasıl bir liste olurdu önünde? Kimler olur bu listede? Ortak özellikleri nedir?
Kadın?
Erkek?
Genç?
Deneyimli?
Zengin ailede doğmuş?
Fakir ailede doğmuş?
Yüksek lisans mezunu?
Lise mezunu?
Yaşadığı ülke?
.........
Listende bunlardan herhangi biri ağırlıklı olsa bile, ne kadar çok örnek eklersen göreceksin ki başarılı olmanın ya da "başarısız" olmanın sırrı yukarıdaki faktörlerde gizli değil.

Peki o zaman "başarılı" olmanın bir formülü var mı? Evet, VAR: "3 CÜMLE"
3 cümle
3 alışkanlık
3 hayata ve durumlara farklı bakış açısı

Cümleler sadece bir araya gelmiş kelimeler değildir. Onlar bizlerin hayatı nasıl yaşadığını, neler düşündüğünü, nasıl kararlar aldığımızı ya da nasıl sınırlandıran bariyerler arkasından hayatı yaşadığımızı gösterir. Tıpkı "başarısız" kişiler ile "başarılı" kişilerin aynı durumlar karşısında kurduğu farklı cümleler gibi.

Başarısız kişilerin yeni bir fırsata, yeni bir olaya, yeni bir adıma, kısacası "alışkın olduklarının dışındaki duruma" yaklaşırkenki düşünceleri:
-"Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum!"
-"Bu bende yok!"
-"Ben bu kişiler gibi değilim!"

iken;

Başarılı olan kişilerin ise, aynı şartlara / aynı duruma karşı cümleleri 180 derece farklı. Nasıl mı?
-"Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum" yerine
***Benim işim bunu nasıl yapacağımı öğrenmek
-"Bu bende yok", yerine
***Benim işim bunu/bu özelliği geliştirmek
-"Ben bu kişiler gibi değilim" yerine,
***Benim işim daha çok bu kişiler gibi olmak

Yani bilinmezlik ya da o anda zorluk olarak gördükleri durumlarda onu nasıl aşacaklarına odaklananlar "başarılı" olurken, engele odaklananlar "başarısız" oluyorlar.

Bir kişinin başarılı olup olmayacağını anlamak için medyum olmaya gerek yok. Olaylara, fırsatlara, hayallerine nasıl yaklaştığına bak yeter.
Vizyonu varsa, hayalleri ve onları destekleyen bu düşünce yapılarına sahipse başarılı olacağından emin olabilirsin.
Kendin için de;
Eğer vizyonun, hayallerin, isteklerin varsa ve
Onları "başarılı" insanların düşünce yapısına sahip olarakgerçekleştirmek için devam ediyorsan, şimdiden kutlama partilerini organize etmeye başlayabilirsin çünkü başarı senin için kaçınılmaz demektir.

Hayallerini düşün ve başarılı insanların kuracağı şekilde cümlelerini kur bakalım. Neyi öğrenmek, neyi geliştirmek ya da kim gibi olmakiçin bu hafta yola çıkıyorsun? Lütfen benimle aşağıdan paylaş.

Bülteni paylaşıp daha fazla kişinin başarılı olmasına, isteklerini yaratmasına yardımcı olmak ister misin? Aşağıdaki sosyal medya paylaşım butonlarını kullanabilirsin.

xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil


Sen değişirsen dünyan değişir

Ego'yu nasıl susturursun? 😃

Biliyorsun eski sevgilini aramaman gerektiğini,
Biliyorsun meditasyonunu bıraktığında kendini kötü hissedeceğini,
Biliyorsun çalışman gerektiğini,
-Neyi yapman gerektiğini,
-Neyi yapmaman gerektiğini,
Ama yine de yapıyorsun:)
Neden?
Çünkü bazen iç sesin (içsel rehberliğin) seni yönlendirmek için seslense de Ego o kadar çok ses çıkarıyor ki, ya o iç sesi duyamıyorsun ya da Ego'nun sesi karşısında mücadale etme gücünü kendinde bulamıyorsun.

Çoğumuz zaten ne yapmamız ya da yapmamamız gerektiğini biliyoruz.
Peki niye yapmıyoruz ya da yapıyoruz?
Çünkü A Course in Miracles'da söylediği gibi; Ego ilk konuşur, Ego yüksek sesle konuşur.
Ego'yu ağlayan bir çocuğa benzetelim.
Tutturdu, 2 şeker istiyor. Ne yaparsın?
Peki ya 200 şeker istediğinde?
Peki ya eline kesici bir alet alıp ortalıkta dolaşmak istediğinde?
İzin verir misin???
Vermezsin, değil mi?
Neden?
Çünkü ona değer verdiğin için, çünkü onu sevdiğin için.
Peki ya kendine ne kadar değer veriyorsun? Kendini ne kadar seviyorsun?
Tıpkı çocuğun ona zarar verecek şeyi yapmasına izin vermeyeceğin gibi, Ego'nun da sana zarar vermesine izin vermeyeceksin, öyle değil mi?
O zaman nasıl Ego'yu susturursun?

1- Odak değiştir
Diyelim ki eski sevgiliye mesaj atmak konusunda çok ısrarcı Ego. Ama biliyorsun o mesajı attığında değersiz hissedeceksin, kendine kızacaksın. Zaten ayrılma sebebin buydu, sana değer vermemesi.
Kendini dışarıya at.
Gez, dolaş, arkadaşlarınla buluş.
Telefonu kapat:)) (Ben çok yapardım, Ego tutturduğunda ve ben yapmamam gerektiğini bildiğimde :) )
Ona oynayacağı başka oyuncaklar ver.

2- Onu yaparsa / yapmazsa gelecekte onu bekleyenleri anlat
"Sevil yine bıraktım, ben bir türlü başladığım şeyi bitiremiyorum"
O kadar çok duyuyorum ki bunu.
İnan bana, sen de yapıyorsan bunu, yalnız değilsin.
Günümüzde Ego'nun en büyük kozlarından biri; bıraktırmak.
Biliyorsun o egzersizi yaptığında iyi hissettiğini.
Biliyorsun sen iyi hissettikçe isteklerinle buluşacağını.
Ama yine de bırakıyorsun.
(Ego çok tecrübeli bu konuda;) )
Çocuğun okula gitmek istemediğini düşün.
Sen ise, gitmesi gerektiğini biliyorsun. Neden? Çünkü sonrasını görüyorsun. İleride onu daha güzel bir yarının beklediğini düşündüğün için sabahın köründe kalkmasına değeceğini biliyorsun.
Ya da kötü bir alışkanlığın sonrasında nelere sebep olacağını bildiğin için, yapmamasını söylüyorsun.
Peki ya kendine?
O anlarda bırakmadan, ya da o eski sevgiliye mesaj atmadan önce zihninde o senaryoyu oynat. 
Bunu yaptığımda fark ettiğim hep şu oldu:
Ben mesaj attığımda görüşmeye başlarsak da iyi hissetmeyeceğim, görüşmezsek de. O zaman Ego'nun oyununu oynamıyorum.
Meditasyonumu bugün yapmazsam yarın kendimi suçlu hissedicem. O zaman Ego'nun bu oyununu oynamıyorum.

Zihninde o senaryoyu oynat.

3- Zaman ver
Karşındaki çocuk birşey istedi. Ne kadar ciddi, gerçekten önemli mi, bilmiyorsun.
Ne yaparsın?
Bir süre verip, geçen zamandan sonra hala aynı şeyi düşünüyor mu, istiyor mu bakarsın öyle değil mi?
Kendine de bunu yap.
Birisi telaşla karar vermeye çalışıyor ve birşey yapacaksa %90 bu Ego'dur. Ve genelde de açıklama çok saçmadır:)
-Sanki 2 gün sonra mesaj atsa karşı tarafı kaybedecek,
-O emaili birkaç saat sonra gönderse kariyeri sonlanacak.
Beni yanlış anlama, burada bahsettiğimiz şey ertelemek ya da tembellik değil.
Fakat şunu unutma; Ego ilk konuşur ve Ego yüksek sesle konuşur. 
Ego ile hareket etmek demek, o anda 6 yaşındaki bir çocuğun yönlendirmesiyle adım atmak demek.
Eğer o iş kararını, ilişki kararını, paranın yönetimini o çocuğa bırakmayacaksan, önce nefes al, önce şu ana gel, önce şu andaki SENİN isteklerini, hayallerini, hedeflerini hatırla, sonra o karar eğer seni oraya taşıyacaksa o adımı at.
Merak etme, eğer o doğru kararsa zaten birkaç saat, birkaç gün sonra da o kararı vereceksin;)

Bu 3 yöntemi bu hafta atacağın adımlarda kullanmaya ne dersin? Hangisi favorin? Lütfen benimle aşağıdan paylaş.

Bülteni paylaşıp daha fazla kişinin Ego'nun tuzaklarından özgürleşmesine yardımcı olmak ister misin? Aşağıdaki sosyal medya paylaşım butonlarını kullanabilirsin.
xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil


Sen değişirsen dünyan değişir

Seninle hayallerin arasındaki 3 yanlış düşünce 💬💬💬

Gel beraber bu hafta çok sık duyduğum, şahit olduğum 3 YANLIŞ düşünceyi yıkalım ve yerlerine DOĞRU düşünceleri inşa edelim. Hazır mısın? Başlayalım;)

Çok istersem olmaz
O kadar çok duyuyorum ki bu cümleyi.
Geldiği yeri anlamak zor değil: Daha önce çok üzerine düşünmediği bir isteği hızlıca gerçekleşmişken; çok istediği, üzerine düşündüğü, taşındığı isteği henüz gerçekleşmemiş...
"Çok istersem olmaz"
Yanlış!!!
Ben "ilişkiyi" de çok istedim, "Amerika'da yaşamayı" da, "müdür olmayı" da, "Dünya'nın en iyilerinden eğitim almayı" da, "yaşam koçu, kundalini yoga & meditasyon eğitmeni olmayı" da...
Çok istemen değil onun sana gelmesini engelleyen, istedikten sonrasürekli olarak "NEDEN OLAMAYACAĞINA" takılman, düşünmen, korkuları, şüpheleri, bahaneleri yani kısacası zihnindeki o isteğinin gerçekleşmesi ile aranda duran engelleri beslemen! "Daha az istediğim, düşündüğüm" dediğin isteklerinde ise muhtemelen istedin ama sonrasında üzerine saatlerce "NEDEN OLAMAYACAĞINA" kafa yormadın;) Yani direnç göstermedin! Olmamasının sebebi çok istemen değil, OLMAMASINA yönelik düşünceleri beslemiş olman. İstediğini ÇOOOOK iste! Onu hayal et! Onu hisset! Onu tutkuyla çağır:)

Çok korkuyorum, birşey yanlış
Adım attın, ya da atmak üzeresin; hayallerin seni heyecanlandırıyor ama bir yandan da çok korkuyorsun. Sonra da bir sorgulama hali başlıyor: "Acaba bunu yapmamalı mıyım?
Yanlış!!!
Tam tersine korkuyorsan, güzel haber: Doğru yoldasınnn! 
Korku, Ego'nun sesidir. A Course in Miracles der ki; "Ego ilk konuşur, yüksek sesle konuşur".
Ego'nun konuşuyor olması senin sınırlarının dışına çıktığının, farklı birşey yapma yolunda olduğunun işareti. Zaten eğer farklı birşey yapmazsan da farklı sonuç elde edemezsin öyle değil mi?
Korkuyorsan kendini tebrik et, doğru yoldasın! İlerlemeye devam et;)

Değişmesini istediğim şeyler var, onlar olana kadar "Mutlu Olamam"
Hepimizin değiştirmek istediğimiz, yeni yaratmak istediğimiz şeyler var. Hayata gelme sebebimiz bu; gelişim, yeni şeyler deneyimlemek.
Ama bunlar gerçekleşene kadar endişeli, stresli olmak = EGO.
Ego der ki; "Herşey yoluna girsin, ben huzurlu olucam"
Ruh der ki; "Ben huzurlu hissedeyim, herşey yoluna girer"
Yani isteğim gerçekleştikten sonra ben mutlu olabilirim düşüncesi kocaman bir
Yanlış!!!
En çok yapılan hata: Enerji seviyemizi değiştirmeden, enerjimizi yükseltmeden bir sürü şey yapıp o isteğimiz gerçekleştiğinde daha iyi hissedeceğimiz yanılgısında olmak.
Çok mutsuz, keyifsiz, stresli, korkular içindeyken bir ilişkin oldu.
Ne olacak?
Belki ilk bir iki hafta mutlu olacaksın "ilişkim oldu" diye. 
Peki ya sonra?
Çok geçmeden ya o ilişkinin içinde huzursuz olacaksın ya da zaten o ilişki devam edemeyecek.
Çünkü o iş, o ilişki, o para, o ünvan, o ülke bize mutluluğu getirmeyecek. Biz hangi enerjideysek o enerjideki olayları çekmek zorundayız. O yüzden işi değiştirsek de, başka kişilerle ilişki yaşasak da benzer şeyleri hissetmeye devam ediyoruz. Çünkü kendimizi değiştirmeyi atlıyoruz.
Önce biz değişirsek, önce bizim enerjimiz farklılaşırsa, önce biz mutlu olursak; daha da mutlu olacağımız şeyleri hayatımıza devam ederiz!
İlişkimi, işimi, Amerika'yı... hepsinin yaratımının ortak noktalarından biri "enerjimi çok yüksek noktaya & sevgi enerjisine" çıkarmış olmamdı.
Nasıl yapacaksın?
Çok şanslısın çünkü bugün Mini Enerji Kampı başlıyorrr! :)
5 gün boyunca tek amacı enerjini yükseltmek olan 5 farklı teknik öğreneceksin.

1. gün videosuna buradan ulaşabilirsin. 
Diğer günlerin videolarını da kaçırmamak için mutlaka aşağıdan ücretsiz kayıt olmayı unutma.

3 yanlış düşünce...
Hayatından götürdüğüyse, "seni orada bekleyen hayallerin"
Onları gerçekleştiremeyecek olsan hayal edemezdin. 
1- Çok iste
2- Korkuna rağmen devam et
3- Şu anda iyi hissetmeye başla, isteklerin ve çok daha iyisi sana gelsin


Bu 3 yanlış düşüncenin hangileri çok sık aklına geliyordu? Bu bülten neleri hatırlattı, nelere daha çok dikkat edeceksin, şu anda nasıl hissediyorsun lütfen aşağıdan paylaş benimle.

Bülteni paylaşıp daha fazla kişinin bu yanlışlardan özgürleşmesine yardımcı olmak ister misin? Aşağıdaki sosyal medya paylaşım butonlarını kullanabilirsin.

xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil


Sen değişirsen dünyan değişir

Gelecekten sana mesaj var 📩

Çocukken en sevdiğim film serilerinden biriydi sanırım Geleceğe Dönüş (Back to the Future) :) 
Çılgın doktor Emmett Brown ve Marty McFly :)
Hatırlıyor musun?

Şimdi senden birşey hayal etmeni istiyorum:
Bu film gerçek olmuş ve gerçekten zamanda yolculuk başarılmış!
Ve SENNNNN,
Senin en yüksek halin; en başarılı, en cesur, en aşık, en kendine güvenen, en mutlu, en huzurlu, en keyifli, en eğlenceli halin şimdi karşında. 
Evet başını ekrandan kaldırdığında karşında oturuyor;)
Sana neyi yapmayı bırakmanı ve ne yapmaya başlamanı söylüyor?

Gelecekteki SENİN sana ihtiyacı var!
Senin "onun o olması" için bugün yapacağın şeylere ihtiyacı var!

Hadi benimle paylaş, çok merak ediyorum; neyi yapmayı bırakıyorsun ve ne yapmaya başlıyorsun??? Lütfen benimle aşağıdan paylaş.

Aşağıdaki sosyal medya paylaşım butonları aracılığı ile paylaşıp daha fazla kişinin hayatına ışık olabilirsin.

xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil


Sen değişirsen dünyan değişir

Kendini mutluluğa programla

IMG_9731.JPG

Hocam Gabby'nin en sevdiğim sözlerinden biridir "Mutluluk tembel işi değildir".
Çünkü maalesef zihnin mutlu olmak üzerine programlı değil.

Ama güzel haber, tıpkı bir bilgisayarı kullanmak istediğin şekilde programlayabileceğin gibi zihnini de mutlu hissetmeye programlayabilirsin.

Bu hafta seninle benim en sık başvurduğum "mutlu bir gün geçirmemi sağlayan 5 favori yolu" paylaşmak istiyorum. Bunların ister hepsini kullan, ister aradan bir tanesini seç.

Senin gücün zihnini kontrol etmekte. 
Zihnini kontrol edebilirsen, Dünyayı kontrol edebilirsin.

1- Çocuklar gibi eğlen

Madde açık:) Çocuklar gibi eğlen:)
Güzel bir müzik açıp kimseye aldırış etmeden söyle, dans et.
Etrafına heyecanla bakıp, ilk defa görüyormuş gibi incele.
"Eğlen" ;)

2- Meditasyon

Meditasyona başlamama sebebin "Ama zihnim susmuyor ki, sürekli birşeyler düşünüyor" ise, "Hoşgeldinnnn :)"
Meditasyon yapma sebebin o sesin susmasına yardımcı olmak. Çünkü kendi haline bırakırsan, zihnin sürekli birşeyler düşünüyor (genelde de olumsuz şeyler) ve onları alanına dahil ediyorsun.
Meditasyon sırasında rahatladığında, huzuru ve keyfi hayatına dahil ettiğindeyse; daha fazla huzuru, rahatlığı, neşeyi gününe ve hayatına dahil etmiş oluyorsun. 
Hiç meditasyon yapmadıysan websitemi ziyaret edip, hemen bugün benim rehberliğimde meditasyona başlayabilirsin.

3- Kavga etme

Trafikte saçma sapan önüne kıran araba, canını sıkan bir arkadaş ya da gün boyunca sinirlerini hoplatan başka başka konular...
Açık konuşalım, kavga enerjisi sana hiçbirşey getirmeyecek. Hatta tam tersi "Ona gününü göstereceğim" modunda kaldıkça senin enerjin daha da düşecek.
Ego kavga etmek, uğraşmak istiyor. Bunu fark ettiğim anda kendime şunu soruyorum: "Haklı olmak mı, mutlu olmak mı istiyorum?" 
"Mutluluk" hedefim olduğu için egonun bu oyununu oynamamak çok daha kolay olmaya başladı benim için. Tavsiye ederim;)

4- Hareket halinde ol
İster yürüyüş yap, ister yoga yap, ister başka bir spor.
Düzenli egzersiz beyninin yeniden yapılanmasına yardım ediyor. Çok daha olumlu, pozitif ve dayanıklı oluyorsun.
Bazen yerimden kıpırdamak istemiyorum. Hele keyifsizsem, tüm gün uyuyabilirim. Ama eğer günümü "mutlu" olmaya programlamayı seçmişsem, zihnimin beni yönetmesine izin vermeyip ben kontrolü ele almayı seçiyorum. Nasıl mı?
Kendimi dışarı atarak!

5- Gül

Yok çiçek olan değil hani yüz kaslarınla yaptığın o güzel şey var ya, işte onu yap. 14-15 yaşlarındaydım, filozof ve psikolog William James'in şu sözü beni çok etkilemişti: "Mutlu olduğumuz için gülmüyoruz, güldüğümüz için mutluyuz" 
Ruhunu, bedenini, zihnini mutluluğa programlayan en güzel aktivitelerden biri "gülmek". 
Yukarıdaki bütün maddelere belki bir bahane bulabilirsin ama bu sonuncudan kaçışın yok:) Şimdi gülümsemeye başla, hatta devam et biraz da kahkaha at, ohhh mis:)))

Hangilerini bugün uygulamayı seçiyorsun? Sen kendini mutluluğa bugün nasıl programlayacaksın? Buradan paylaş. 

Mutluluk Bulaşıcıdır:) Aşağıdaki sosyal medya paylaşım butonları aracılığı ile paylaşıp daha fazla kişinin hayatına ışık olabilirsin.


xoxo

Sevgilerimle,
Sat Nam,
Sevil


Sen değişirsen dünyan değişir