Yeni fırsatlar için bunu yap 👉

Geçtiğimiz hafta çok alışık olmadığım bir şey oldu: 2 gün boyunca programsızdım! :)
Geçirdiği her günü planlı, programlı ve dolu olan benim gibi biri için açıkçası bu biraz istisna bir durum. Sana şöyle bir örnek vereyim; çoğunlukla dinlenme / kendini şımartma zamanlarımı bile ajandama koymam gerekiyor ki, unutmayayım:)

Duydun mu bilmiyorum, bu cumartesi California'ya taşınıyoruz. East Coast'dan West Coast'a taşınırken de sadece yanımıza belirli eşyaları alacağız - Jeep'imizin kapasitesine güveniyoruz:) - Bu da bu evdeki bir çok eşyayı bırakmak anlamına geliyor. Hem bu eleme işlemi için, hem gitmeden arkadaşlarımla vakit ayırmak için, hem de 1 haftalık yolculuğa kendimi hazırlamak için bu 2 haftamı oldukça boşaltacak şekilde planladım. Sadece Yaratım Kursu ve bireysel seanslarımı programa koyup, diğer her şeyi önceden tamamladım. Sonuç; arkadaşlarımla planım olmayan 2 gün ve neredeyse hiç bir iş yapmadım!
Ve ne oldu biliyor musun?
Yaratıcılığım coştu! :)
Yıl sonuna kadar ve hatta 2020'in ilk 6 ayını dolduracak workshop, kurs, yeni proje, fikirler... hepsi inanılmaz şekilde ve beni acayip heyecanlandırarak (ki bu da doğru yolda olduğumu gösteriyor) aktı! Cep telefonumdaki Notes'a minnettarım:))

Ve bu 2 gün bana bir kez daha hatırlatmış oldu: Yaratıcılık ve Yenilik istiyorsan "boşluk" yarat!

İlişki istiyorsun ama programın sürekli arkadaşlarınla yaptığın planlarla dolu; işinin büyümesini ya da ek fırsatları çağırıyorsun ama ağzından "meşgulüm, çok yoğunum, nefes almaya vaktim yok" cümleleri eksik olmuyor; ya da yaratıcılık ve yeni fikirler istiyorsun ama 7/24 programın mevcut düzeninle kapılmış durumda...

Siparişlerinin gelmesi için onlara "boşluk" yaratmalısın!

Yaratıcılığı ve Yeniliği akan su gibi düşün.
Onları alabilmen için kabında boşluk olması lazım: Programında & Hayatında!

Herşeyi planlarsan güzel sürprizlere nasıl izin vereceksin?
"Benim hayatım zaten dolu, buna yerim yok" alt mesajın olacak:(

O zaman gel şimdi bilinçli bir seçim yap ve hem yaratıcılığının hem siparişinin hayatına akması için aşağıdaki 3 adımı uygula:

1- O isteğin hayatına geldiğinde onun hayatında kaplayacağı yeri düşün. Ve bugün onun için boşluk yaratmaya başla: Cüzdanında yeni akacak paraya yer ayarlamak, evdeki dolapta sevgilinin kıyafetlerine yer açmak ya da dizi izlemeyi bırakıp "yeni işin" için zaman yaratmak gibi...

2- Her gün en az 15 dakika ya da haftada 2 saat boşluk yarat. Eğer bunu takvimine not edeceksen, "Evren ile randevu" diye not alabilirsin:) Bu anlarda sadece kendinle baş başa kal. Dikkatini dağıtan başka birşey olmadan. Sadece Sen ve Evren:) Gün içinde hep biz Evren ile konuşuyoruz; onu ne zaman dinleyeceğiz? :)

3- "Evren boşlukları sevmez, doldurur" bu mantrayı tekrarla. Yer açmamamızın, kendimizi sürekli birşeylerle meşgul etmemizin en büyük sebebi Evren'e güvenmemek ve "kaybetme" korkusu. Eksik kalmaktan, yoksun kalmaktan korkuyoruz ve bu Ego! Eğer bıraktığından çok daha güzelinin geleceğine güvensen, sence kaybetme korkusu kalır mı???

Gerçek SEN, tam ve bütün olduğunu ve Evren'in ihtiyaçlarını karşılayacağını biliyor ama Ego ise sana sürekli kendini küçük ve eksik hissettirme çabasında. O yüzden eski sevgili, yürümeyen arkadaşlıklar, şikayet edilen işler aynen hayatında olmaya devam ediyor; çünkü sen "bırakmayı" seçmiyorsun.

Bu hafta güvenmeyi seç!
Sen güvenip o adımı attığında o boşluğun doldurulduğunu göreceksin ve daha da çok güveneceksin! Ama o ilk adımı atmazsan, Evren senin yanında olduğuna seni bir türlü inandıramıyor.

Bugün o adımı at ve sonra tekrarla "Evren, ben yeri açtım; siparişimi bekliyorum"

Ve lütfen bizimle de paylaş! Ben çok merak ediyorum bugün siparişin için, yaratıcılığını arttırmak için hangi adımları attığını? Senin başka yöntemlerin var mı yaratıcılığını arttırmak için kullandığın? Lütfen paylaş bizimle!

Haftaya gücünü hatırlayarak başlamasını istediğin arkadaşlarınla bu bülteni aşağıdaki butonlar aracılığı ile paylaşıp onların da hayatlarının değişmesine aracı ol.

İyiki buradasın! Yaratım yolculuğunda seninle birlikte olmak çok güzel!

Sevgilerimle,
Sevil
İstediğin Hayatı Yarat

💬 Gölgelerin gücü adına, GÜÇ "sende" artık! 💪

Hayatından mutsuzsun, ve birşeylerin değişmesini istiyorsun. Bu değişimin gerçekleşmesi için 2 yol var:

-Ya yeni birşeyler dışarıdan hayatına girecek,

-Ya da sen değişecek ve o yenilikleri hayatına çekeceksin.

Lütfen bunu bir kere daha oku ve şu anda hangi seçeneğe enerjini verdiğini fark et.
Burada olduğuna göre, ilkini umsan bile (ki bunda yanlış birşey yok, hepimize dışarıdan da gelsin çoook güzel değişimler); ikincisi için adım atıyorsun demektir ve bunu çok takdir ettiğimi söylemek istiyorum.
Eminim çevrende bir sürü şikayet eden kişi var; işinden, ilişki durumundan, banka hesabından ama bunu değiştirmek için aktif hareket eden kaç kişi var? Haftaya kendini takdirle başlamak fena olmaz değil mi? :)

Ve bu yaptıkların işe yarıyor!
Şu anda belki tam da hayal ettiğin noktada olmayabilirsin ama bu bir yolculuk ve sen "varış" noktasına ulaşmadığın sürece, yolculuk devam edecek! ;)

Geriye dönüp baktığımda 2010 yılında kendi üzerimde ciddi çalışmaya başladım: Her gün yazdım-çizdim, haftasonları evden dışarı çıkmadan satın aldığım online kursları izledim, teknikleri uyguladım, birebir koçluk aldım ve kendi sınırlarımdan özgürleşmeye başladım.

O dönemki durumumu özetleyecek olsam;
-İlişkilerim hep benzer şekillerde sonlanıyordu…

-Çalışıyordum ama acaba bu benim istediğim iş miydi yoksa benden beklenen miydi…

-Gelirim artıyordu ama borçlarım ve giderlerim de onlarla orantılı olarak artıyordu…

-Mutsuz ve sinirli biri haline dönmüştüm ve bu halimi sevmiyordum…

Kısaca, tahmin edeceğin üzere hayal ettiğim hayatı yaşamıyordum:(

Ama sana bir itirafta bulunabilir miyim?
Şu anda bütün o yürümeyen ilişkilere, işyeri mobbinglerine ve hatta kredi kartı borçlarına şükrediyorum. (Evet yaşarken zor olsa da;) )
Çünkü her biri bana kendimle ilgili şeyler öğretti ve ben kendimi değiştirdikçe, dışarısı da değişti.

Ve adım adım, her gün biraz daha ileriye giderek, hayatım hayallerimin ötesine dönüştü:

-Hayalimdeki adamla tanıştım, çok romantik ve mucizevi bir evlenme teklifi aldım; hayatımız tam bir romantik macera filmi tadında:) En son beraber yaratımımızda California'ya taşınıyoruz:) Buradan California'ya taşınma sürecimizi Instagram hesabımda bol bol foto ve yayınla paylaşacağım, Amerika kıtasını bir uçtan bir uca bizimle geçmek istersen, mutlaka takip et;) @sevileskiciogluofficial

-Küçüklüğümden beri her zaman insanların hayallerinin peşinden koşması gerektiğini söyler ve “Hayallerini yaşayabilecekleri” konusunda motive ederdim; şimdi bunu nasıl yapabileceklerini de öğreterek hayal ettikleri hayatları yaşamalarına rehberlik edip mucize dolu hayatlar yaratmalarına tanık oluyorum! (Wuhuuu!!!)

-Türkiye’deyken online kurslarına katılıp takip ettiğim Gabriel Bernstein, Marianne Williamson, Gurmukh sadece bana koçluk / hocalık yapmadı, hem de benim başkalarına yardım edebilmem için beni eğitti…

Hikayelerimizde çok ayrı bir güç var! Bize "bizdeki gücü" hatırlatan! Benim hikayelerimde gördüğün "senin gücün". Bunu okurken kalbinde hissettiğin şey, sana kendi gücünü hatırlatan iç sesin. Onu duymanı ve sahiplenmeni bekleyen "gücün".

Şu anda içindeki bir ses EVET diyor, içinden bir ses SEN DE YAPABİLİRSİN diyor, içinden bir ses BEN İSTEDİĞİM HAYATI YARATIRIM diyor. O sesi takip et, çünkü o sana DOĞRUYU söylüyor. Şimdiye kadar unutmuş olabilirsin fakat bu gerçek olanı değiştirmez;

SEN EVRENİN BİREYSELLEŞMİŞ HALİSİN ve o hayalindeki hayatı yaratabilirsin.

Bugün bu kararı ver ve yaz; BEN EVRENİN BİREYSELLEŞMİŞ HALİYİM VE İSTEDİĞİM HAYATI YARATABİLİRİM!

Bugün gücümüzü sahiplenmeye ve ışıldamaya hazır mıyız?
HE-MAN i hatırla, gücünü kullanmaya başlaması için seçimini yapıyor ve bağırıyordu. Sıra sen de; "GÜÇ BENDE ARTIK!!!" :) 
Sosyal medyada da bunu paylaş, sen gücünü sahiplendikçe arkadaşlarına da kendi güçlerini hatırlatacaksın!
#istediginhayatiyarat (Beni de etiketlemeyi unutma)

Bugün bunu kendine tekrar tekrar tekrar hatırlat ve istediğin hayatı düşlemeye başla. Yaz. Aşağıdan paylaş! Çünkü bunu sen yaratacaksın ve ilk adımı; gücünü hatırlaman ve ne istediğini seçmen!

Haftaya gücünü hatırlayarak başlamasını istediğin arkadaşlarınla bülteni aşağıdaki butonlar aracılığı ile paylaşıp onların da hayatlarının değişmesine aracı ol.

Sevgilerimle,
Sevil
İstediğin Hayatı Yarat

Parayı iten 3 alışkanlık (Ve çözümleri 😉

Bir çok kişi para hakkında konuşur, ama bir türlü hayatında kalıcı değişimler yaratamaz. Neden?
Çünkü "bilmek yetmez".
Bilgilerin günlük hayata, bilinçaltına -yani her saniye yayılan enerjiye- indirilmesi gerekir.

Unutmamamız gereken bir şey var:
Bizler bilgiyi aslında "deneyimler" aracılığı ile bilinç altına indiriyoruz.
Yani ister 1000 kitap oku, ister 100 workshopa katıl, eğer teoriyi öğrendikten sonra günlük hayatında bir şeyleri değiştirmiyorsan; sonuç değişmeyecek.
Bilgi +Alışkanlık (Eylem) = Sonuç.

Bu hafta seninle parayı iten 3 hatayı ve bu alışkanlıkları yenileriyle nasıl değiştirebileceğini konuşmak istiyorum. Hazır mısın? Başlayalım!

1) "Param olunca ben .......... hissedeceğim" demek
Yukarıdaki cümleyi tamamlar mısın?
-Özgür?
-Rahat?
-Zengin?
-Huzurlu?
-Başarılı?
...........

YANLIŞ!!!
Bu düşünce, bu cümle tamamen Ego'ya ait. Ve sen bunu tekrarladıkça, "ihtiyaç" enerjisi yayıyorsun. (En büyük blokaj)
Sanki şu anda "eksikmiş" de, dışarıdan birşeyle kendini tamamlayacakmışsın gibi. Ego çok sever bu kalıpları:) Onun işi bu: Sana gücünü unutturmak!
Peki çekim yasası senin bu cümleni duyduğunda sana neyi getirecek?
"Kendini eksik / ihtiyaç halinde hissetmeye devam edeceğin durumları"

Para sana o hisleri getirmeyecek. Sen bu hisleri hissetmeye başlayıp; yokluk enerjisinden çıktığında, paraya izin vereceksin.
Yani paran olduğunda başarılı hissetmeyeceksin; sen zaten bugün başarılı hissetmeye başladığında o para sana gelecek. Özgür hissettiğinde de!
Huzurlu hissettiğinde de!

Yukarıdaki cümleyi hangi his ya da hislerle tamamladıysan bu hisleri kendine şimdi vermeye başla. Nasıl mı?
"Var" enerjisine geçerek!
Örneğin;
-Başarılıyım çünkü .......
-Özgürüm çünkü ......
Bu cümleleri kendine 3 dakika boyunca tekrarla. Aynı cümle ya da farklı cümleler olabilir. Önemli olan 3 dakika boyunca o enerjiye kendini çıkarman. Düzenli yaptığında, Düzenli = Her gün :) ,değişimi ve tabii ki sana akan bereketi göreceksin;)

2) Paradan korkmak
Belki ilk okuduğunda komik gelecek, "Paradan neden korkayım ki?" diye; ben de öyle düşünürdüm eskiden:)))
Hmmm, şimdi açık olalım:
Şu anda para ile ilgili sıkıntı içindeysen "Para gelmezse" diye korkmuyor musun?
Ya da eline para geçtiyse, ya da geçmesini hayal ettiğinde "Para giderse" diye korkmuyor musun?
:)
Bu iki düşünce kalıbı o kadar çok işlemiş ki içimize, bunların korku enerjisi yani parayı iten şeyler olduğunu fark etmiyoruz bile.

"Tanrım / Evren ben bu korku dolu düşüncemi ve bunun beni nasıl bereketten uzaklaştırdığını fark ettim. Lütfen bunu benden al ve ne yapmalıyım göster."

Bu duayı tekrarla ve Evren'in işaretlerini takip et.

3) Parayı (Güzel şeyleri) hak ettiğine inanmamak
Affetmek, koşulsuz sevgi, kendini sevmek sadece sağlıklı ilişkilerin değil; bolluk ve bereket içinde yaşamanın ve bunların tadını çıkarmanın da ön koşulu.
Sen kendini sevmediğinde, kendine güzel olan şeyleri içten içe layık bulmayacaksın. Kendini affetmediğinde, yine içten içe ceza olarak kendine o istediklerini vermek istemeyeceksin. Bu yüzden, ya parayı baştan itecek ya da para hayatında olduğunda endişeli bir şekilde onun gitmesini bekleyeceksin.

Tersini düşünürsek nasıl olur? :)
Sevgi enerjisi en yüksek frekans. Para enerjisi yüksek frekans. Yani para enerjisi ile hizalı olacaksın:)

Kendini sevdiğinde, en iyisini hak ettiğine inanacaksın. Böyle olduğunda, paranın sana gelmeme şansı var mı? :)
Hem de geldiğinde daha uzun süre sende kalmayı isteyecek;)

Peki kendini sevmeye nasıl başlayabilirsin? Kendini sevmemenin Ego'nun oyunu olduğunu kendine hatırlatarak. Bu sonradan öğrendiğin bir şey. Sen Dünya'ya kendini sevmeyerek gelmedin. Bunu sonradan öğrendin.
Bu paragrafı birkaç kez tekrarla, bunu hatırlamak bile kalbine, yani sana doğru kapıyı açmaya başlayacak.

Kendini koşulsuz sevdiğin, kendini affettiğin, kendini önceliğe koyduğun ve kendinle AŞK yaşadığın bir hayatı düşün şimdi. Güzel değil mi? Hatta sana bir sır vereyim mi? Bu, şu anda hayal ettiğin herşeye izin vermeye başlamanı sağlayacak anahtar.

Bu anahtarı Eylül ayında Yaratım Kursu'nda deneyimleyeceğiz, öğreneceğiz ve daha da önemlisi alışkanlık haline getirmeye başlayacağız!
Ve bunu senin de kaçırmanı istemediğim için, 10 kişilik ek kontenjan açtım. Sen de kendine, sevgiye ve isteklerine izin vermeye başla!
Detaylar ve kayıt için bu linke tıkla:

"YARATIM GÜCÜNÜ" doğru şekilde, İstediğin Hayatı Yaratmak için kullanmayı öğrenmek için seni de YARATIM KURSU'na bekliyoruz!

Net adımlarla ilerleyerek, hızlı şekilde sonuç almak istiyor musun?
Yaratım Kursu- Grup Koçluk Programına seni de bekliyoruz.

SON 10 KİŞİ!

1 Eylül'de başlıyoruz!

Yaratım Kursu; benim rehberliğimde, 
Her ay o ayın konusu özelinde:
*Ayın ilk günü "Eğitim" dersi,
*Ayın 2. günü; (Kundalini) Meditasyonu,
*Ayın 2. haftası; Vizyonlama dersi,
*Ayın 3. haftası; Reiki şifa seansı,
*Ayın 4. haftası; Etüt saati (Ayın konusu hakkında özet ve toparlama)
çalışmalarına ulaşabildiğin üyeliğinin aylık olarak otomatik yenilendiği,  Grup Koçluk Programıdır.

Her ay seni isteklerinle buluşturmak için yola çıkıyoruz. Her ay yepyeni bir workshop seni bekliyor!
Eylül ayının konusunu duydun! Elini çabuk tut, sadece sınırlı sayıda açtığım bu ek kontenjandan yararlanacak kadar kendini seviyorsun değil mi?

Parayı iten bu 3 alışkanlıktan hangilerinin sende olduğunu fark ettin? Peki bunlarla ilgili bugün ne yapmaya başlıyorsun? Lütfen aşağıdan paylaş!

Yaratım Kursu'na katıl

Bu mesajı duymasını istediğin arkadaşların var mı? Aşağıdan sosyal medya butonları aracılığı ile bülteni paylaşabilir ya da emaili yönlendirebilirsin.

Sevgilerimle,
Sevil

İçindeki Negatif Ses ve SEN- Bölüm3: "İşte Duymak İstediklerin"

Bu hafta öncelikle, istediğin hayatı yaratmakla içindeki Mr. / Mrs. Kritik Ses arasındaki bağlantıyı kısaca açıklayarak başlamak istiyorum:

Sen isteğinin siparişini verdin ve Evren seni onunla buluşturmak için hazır.
İsteğinin hayatında olmamasının 2 öncelikli sebebi olabilir:
1- Enerjin, isteğinin enerjisi ile hizalı olmayabilir
2- Onu hak ettiğine inanmıyor olabilirsin

Peki, şimdi açık olalım:
-Kendine sürekli neyi neden yapamayacağını söylersen enerjini nasıl yüksek tutabilirsin?
-Kendine sürekli olarak kızarsan, öfkeli konuşursan, kendini cezalandırırsan, sence arka tarafta o sevgi dolu ilişkiye, o hayallerinin işine, o zenginliğe "ait" hissedecek misin?
-Sen inanmadığında, o isteğin sana neden ve nasıl gelsin?

Aradaki bağlantıyı net olarak görebiliyorsun değil mi? ;) 
Acı gerçek, ama durum bu. Ve bunu bilmen çok önemli, çünkü eğer problemin nasıl oluştuğunu gördüğünde, çözümün de senin elinde olduğunu fark edeceksin!

O zaman şimdi ne yapacağımıza gelelim:
Projenin adı: "Hayatımdaki En Önemli Konuşma-Kendimle Olan Konuşmam"

Diyelim ki; Üst Yönetime bir sunum yapacaksın, ya da sevgilinle önemli bir konuyu konuşacaksın, ne kadar hazırlanırsın? Yazıp çizer misin konuşmayı? Arkadaşlarına danışır mısın? Prova yapar mısın? Kulağına nasıl geldiğine dikkat eder misin?

Peki ya kendinle yaptığın konuşmalar için ne kadar hazırlanıyorsun?
(Bu soruyu bir kez daha sor kendine ve cevap verdikten sonra okumaya devam et;) )

Kendinle yaptığın konuşmalar en önemli konuşmalar çünkü 7/24 yapıyorsun, 7/24 dinliyorsun ve 7/24 bu konuşmalara inanıyor ve onları gerçeklerin olarak kabul ediyorsun.
Yani; eğer kendine olumlu konuşuyorsan, "Süper!" ama eğer kendine karşı olumsuz, sert, sürekli negatifleri konuşuyorsan....

Kendinle nasıl konuşmalısın?

Büyürken annenden/babandan, kardeşlerinden ya da diğer büyüklerden (ya da genel olarak; önemsediğin, büyürken senin için onaylarını almak en önemli olan kişilerden) neler duymuş olsaydın;bugün kendine daha çok güvenen, daha çok inanan, kendini daha mutlu, daha yeterli hisseden << Test First Name >> olurdun?

Bu cümleleri listele şimdi:

-…………. (İsmin), Sen .................sın!
-…………. (İsmin), Sen .................sın!
-…………. (İsmin), Sen .................sın!
............
(Örnek; ………………. Sen yeterlisin! …………………. sen seviliyorsun! ......)


En az 3 cümle yaz ve kendine bir söz ver: Bu cümleleri 21 gün boyunca her gün kendine söyleyeceksin! En az 10 kez tekrarlayarak günde 3 doz:) 
Sabah kalkıyorsun; yazdığın 3 cümleyi kendine (Hatta ayna karşısında yaparsan süper olur) 10 kere söylüyorsun! Sonra da bunu öğlen ve akşam da tekrarlıyorsun. Anlaştık mı? Yapıyor musun? Buradan paylaş.

Motivasyonla haftaya başlamasını istediğin arkadaşlarınla bu emaili aşağıdaki butonlar aracılığı ile paylaşıp onların da hayatlarının değişmesine aracı ol.

Sevgilerimle,
Sevil
İstediğin Hayatı Yarat

İçindeki Negatif Ses ve SEN -Bölüm2: "Öfke / Kızgınlık"

Geçtiğimiz hafta başladığımız seriye devam ediyoruz ve bu bayram içimizdeki ses ile ilişkimizi geliştirme hediyesini kendimize veriyoruz;)
Bu hafta; içimizdeki Mr. / Mrs. Kritik Sesin öfkeli konuşmalarını inceleyelim mi beraber?


Büyürken neler duymak isterdin?
Şimdi senden bir şey hayal etmeni istiyorum:
Karşında küçük bir çocuk var, 6-7 yaşlarında.
Yanındaki büyüklerin beklediği, onların dediği gibi davrandığında "Aferin" ya da "Ay benim akıllı çocuğum" takdirlerini alırken; bir konuda beklentileri karşılayamadığında ya da beklentilere uygun davranmadığında "Sen de hiç bir şey beceremiyorsun", "Bunu da yapamadın", "Yine mi olmadı?", "Bir türlü öğrenemedin!"... gibi cümleler duyuyor.
Sen de bu duruma izleyicisin.
Ne yapardın?
O çocuğun hevesini, özgüvenini, kendi ile ilgili düşüncelerini korumak ve geleceğini şekillendirirken doğru bilgilerle kodlamak için nasıl konuşurdun ona?
..........
Peki ya kendine nasıl konuşuyorsun?
En son ne zaman kendine kızdın?
Geçtiğimiz hafta?
Dün?
Bu sabah?
Az önce?
Kendini sevmek, sadece köpüklü banyolar yapmak değildir:)
Kendini sevmek; kendine en çok kızdığın zamanlarda da kendine karşı yumuşak olabilmek, kendine motive edici konuşabilmek ve kendini affedebilmektir.

İşin komik yanı ne biliyor musun?
Kendine çok kızgın ve öfkeli konuşmayı alışkanlık haline getirmiş kişilerle konuştuğumda çoğunlukla altında yatan sebep "İleride daha iyi bir performans göstereyim diye sert konuşuyorum" iken; bu konuşma tarzı özgüveni kırıp daha çok korku ve endişe yüklediği için kişilerin öncesinden de negatif sonuçlar almasına neden oluyor.

Bunun bir alışanlık olduğunu fark et
Evet bu bir alışkanlık! Bu küçükken gözlemlediğin ya da maruz kaldığın bir alışkanlık. Belki annen/babandan böyle duydun ya da onların kendileriyle ilişkileri böyle sertti ve sen de bunu "doğru" sanarak aldın.

O zaman şimdi seçim zamanı
Eski alışkanlığa devam etmek mi istiyorsun yoksa yeni bir alışkanlık mı oluşturacaksın?
Kendiyle barışık, özgüvenli ve mutlu görünen kişiler sence mükemmel oldukları için mi öyleler yoksa hata yaptıklarında, birşeyler istedikleri gibi gitmediğinde kendilerini tekrar motive edip, ayağa kalkıp tekrar devam ettikleri için mi?
O zaman sen de öyle olmaya var mısın?

Kendine karşı daha anlayışlı olmak istiyor musun?
O zaman şu anda yapacağın ilk şey bir kağıt almak ve üzerine BEN "KALP" BEN yazmak ("Ben Kendimi Seviyorum" diye de yazabilirsin:) ).
Ve bu kağıdı gün boyunca çok sık görebileceğin bir yere koy. Bunu yaptıktan sonra resmini çekip sosyal medyada paylaş ve lütfen beni de etiketlemeyi unutma;)

İki; kendine en sevdiğin kişiye nasıl davranacaksan öyle davran.
Sadece 1 hafta.
Birşeyi zamanında bitiremediğinde ne söylersin o sevdiğin kişiye?
Ya da "Yapamıyorum" dediğinde, zorlandığında???

Hayatımızda yaptığımız yapacağımız en önemli diyalog kendimizle olan ve maalesef en acımasız davranıp, en kırıp döktüğümüz de o.
1 hafta farklı birşey yapmaya var mısın?
Bak bakalım, nasıl bir hafta olacak? :)
Kimler bu hafta kendisine karşı böyle konuşmayı seçiyor?
Lütfen sonrasında bizlerle paylaşmayı da unutma!

Geçen hafta yayınlanan Bölüm 1: "İçsel Kritik; "Yapamazsın / Başaramazsın" dediğinde ne yapmalısın" okumak için bu linke tıkla.

Motivasyonla haftaya başlamasını istediğin arkadaşlarınla bu bülteni aşağıdaki butonlar aracılığı ile paylaşıp onların da hayatlarının değişmesine aracı olabilirsin.

Sevgilerimle,
Sevil
İstediğin Hayatı Yarat